Esra Kılıç - 13 Mayıs 2025
Mahkeme: Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Dosya No: 2022/133
Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Deyrcem (Heybeli) Mahallesindeki bir evin önünde, 20 Aralık 2011’de patlayan su borularını tamir etmek için giden tesisatçı Yusuf Akın ve işin sahibi Mehmet Eren’e Jandarma Özel Harekat ekipleri ateş açtı. Yusuf Akın olay yerinde hayatını kaybederken, Mehmet Eren ise yaralandı. Sanık askerler Yusuf Tuğrul Karaatlı, Doğan Gökyar, Şenol Taş, Bahattin Yaman ve Kadir Engin Omay hakkında “taksirle bir kişinin ölümüne ve bir kişinin yaralanmasına sebebiyet vermek” suçlamasıyla açılan davada 2016 yılında beraat kararı verildi. Anayasa Mahkemesi’nin, olayla ilgili yapılan başvuruya dair yaşam hakkının ihlal edildiğine karar vermesi üzerine yeniden başlanan Yusuf Akın Davası’nın son duruşması 13 Mayıs 2025 tarihinde Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşma Öncesi
Mardin Adliyesi’nin giriş katında bulunan duruşma salonunun kapısında liste bulunmuyordu. Akın ailesi vekili Av. Erdal Kuzu duruşmayı beklerken, sanık avukatının mesleki mazereti olduğuna ve şayet beraat yönünde mütalaa verilirse yokluğunda beraat kararı verilmesini talep ettiğine dair dilekçe verdiğini belirtti. Ayrıca dosyanın savcılık tarafından esas hakkında mütalaa hazırlaması için duruşmadan bir gün önce savcıya iletildiğini, bugün görülecek duruşmada mütalaanın okunacağını ve savcının cezalandırılma talebi içeren bir mütalaa vereceğini düşündüğünü söyledi.
Aynı katta bulunan avukat bekleme odasında duruşmanın başlamasını beklerken mahkeme koridorunda ise Yusuf Akın Davası ile ilgisi olmayan kişiler kendi duruşmalarını bekliyordu. Adliyede fazladan herhangi bir güvenlik önlemi alınmamıştı. Kaldı ki Yusuf Akın Davası’nın duruşmaları uzun zamandır yalnızca Akın ailesi vekilinin katıldığı şekilde ilerliyordu.
Duruşmaya Dair
Mübaşir 10.30’da duruşma salona çağırdı. Salona girdiğimizde başka bir duruşma görülüyordu fakat tarafları yoktu. Katipler SEGBİS sistemi ile başka davaların taraflarını mahkemeye bağlamak için uğraşıyorlardı.
Av. Erdal Kuzu yerine oturdu, bu sırada diğer duruşma devam etti.
Duruşmayı Hafıza Merkezi dışında, Mezopotamya Ajansı muhabiri ve iki avukat izledi.
10.40’ta diğer duruşma işlemleri bitmiş ve sıra Yusuf Akın Davasına gelmişti. Mahkeme Başkanı dosyanın Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nden döndüğünü tutanağa geçirdi. duruşmayı savcının esas hakkındaki mütalaasını sunarak başlattı.
Mütalaada, “....olay yerinde yapılan incelemede maktul ve müştekiye ateş edilen noktadan 45 adet 5.56 mm boş kovan ele geçirildiği, bu kovanların sanıklar Doğan, Bahattin, Şenol ve Kadir’in kullandığı tüfeklerden çıktığının kriminal raporla tespit edildiği, sanıkların karşısında bulunan ağaçlık alanda 7.62 mm çapında 8 adet boş kovan bulunduğu ve bu kovanların dah önce Savur Soylu Karakolu’na yapılan saldırıda kullanılan silaha ait olduğunun belirlendiği, gizli tanığın beyanında sanıklardan önce örgüt mensuplarının köyden ayrılmış olabileceğini söylediği, müşteki Mehmet ve maktulün eşi Fatma’nın sanıklardan şikayetçi oldukları, ancak olay öncesinde sanıkların bulunduğu noktaya yönelik olarak teröristlerce ateş açıldığı, sanıkların maktul ve müştekiye ateş ettiği noktanın olay yerinde yapılan ölçüm, termal kamera görüntüleri ve kriminal inceleme raporlarıyla teyit edildiği, yine yargılama kapsamında yapılan keşifte de maktulün elinde taşıdığı hilti aletinin silah gibi görüldüğü, bu haliyle sanıkların olay öncesinde meşru bir terör tehdidiyle karşı karşıya bulundukları, maktulün elinde taşıdığı hilti aletinin termal kamerada silah gibi algılanmasının olayın gelişimi içinde doğal ve makul görüldüğü, bu yönüyle sanıkların olayın gelişimi terör tehdidi ve çatışma ortamı içerisinde gerçekleştirdikleri eylem bakımından kusurluluklarını ortadan kaldıracak şekilde hataya düştükleri böylelikle haklarında açılan kamu davasında her ne kadar sanıklar hakkında “taksirle ölüme ve neden olma” suçundan ayrı ayrı cezalandırılması taleplli açılmışsa da sanıkların eylemlerini kusurluluğu ortadan kaldıran hataya düşülmesi nedeniyle gerçekleştirdikleri anlaşılmakla….. sanıklar hakkında ayrı ayrı ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi kamu adına mütalaa ve talep olunur.”
Mütalaaya karşı Av. Erdal Kuzu’ya diyecekleri soruldu. Mütalaayı kabul etmediklerini söyledi. Başkan kendisine süre talebi olup olmadığını sordu ve eğer yok ise bu celse karar vereceklerini söyledi sordu. Av. Erdal Kuzu ise mütalaayı kabul etmediklerini, beyanda bulunmak için süre talep ettiklerini ve sanıkların tutuklanmasını talep etti.
Ara Kararlar
Sanıklar hakkında tutuklama kararı verilmesi talebinin reddine, taraflara mütalaaya karşı beyanda bulunmak için süre verilmesine karar verildi.
Bir sonraki duruşma 10 Temmuz 2025 günü saat 14.30’da görülecek.